Nafaka ile ilgili çok bilinmeyen doğrular!
Ülkemizde kadınların hayata eşit katılımını sağlayacak destekleyici politikaların eksikliği, kadınları pek çok açıdan güçsüz kılmaktadır. Gerek düşük ücretli çalışan kadınlar için, gerekse çalışamayan kadınlar için verilen sosyal yardımların veya kreş desteğinin yetersiz olması nedeniyle kadınların nafaka hakkı vazgeçilmez bir hak olarak ortaya çıkmaktadır.
Ülkemizde Nafaka konusunda mevcut yasal düzenlemelerin korunması ve eksiklerin giderilmesi konusunda çalışmalar yapan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı “Nafaka” konusuna ilişkin bilgiler verdi.
Kimler nafaka alabilir?
Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesine göre “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” Nafaka sadece kadınlara değil ekonomik gücü daha düşük olan erkeklere de bağlanabilir.
Nafaka gerçekten süresiz midir?
Hayır, değildir. Kadının iş bulması, yoksulluk durumunun ortadan kalkması ya da yeniden evlenmesi ile nafaka kaldırılabilir. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafaka miktarının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
Kadınlar nafaka almak yerine çalışmayı tercih edebilir mi?
Kadınlar çalışmayı reddetmiyor. Kadınlar, çalışma hayatına girmelerinin önünde pek çok engel olduğu için çalışamıyor, çalışsalar dahi hayatlarını idame ettirebilecekleri gelire erişemiyorlar. Çalışma saatleri ile uyumlu, ücretsiz ve erişilebilir kreşlerin yokluğu da kadınların çalışması önündeki en büyük engellerden biri.
Nafakada kusur aramak ne demektir?
Mevcut durumda nafaka alacak tarafın kusurunun diğer taraftan daha fazla olmaması şartı aranmaktadır. Yapılmak istenen değişiklik ile eşit kusur bulunması halinde nafaka verilmemesi ve süre ve miktar belirlenmesinde kusurun göz önüne alınması hedefleniyor. Kusurun belirlenmesi hakimin takdirinde olduğundan böyle bir değişiklik yapılması halinde cinsiyetçi önyargılar ile karar verilmesi muhtemel olacak. Her mahkemeden farklı sonuçlar çıkacak ve nafaka hak eden taraf için mağduriyet yaratılacaktır.
Verilen nafakalar kadınların hayatını geçindirebilecek tutarda mıdır?
Nafaka miktarı, Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi uyarınca nafaka yükümlüsünün mali gücü oranında belirlenir. Kadınların deneyimleri bize gösteriyor ki çoğunluğu yaklaşık aylık 300 TL yoksulluk nafakası almaktadır. Nafaka miktarı standart olmayıp hakim tarafından belirlendiğinden kadınları yoksulluktan kurtaracak ya da çocukların bakımını karşılayacak nafakalar bağlanmamaktadır.
İştirak nafakası nedir ve kalkması ne anlama gelir?
İştirak nafakası, bir ebeveynin velayete sahip olan diğer ebeveyne yetişkin olmayan çocuklarının bakım masraflarını eşit bir şekilde üstlenebilmek için ödediği nafakadır. İştirak nafakasının kaldırılması bakım masraflarının velayete sahip olan ebeveynin, yani çoğunlukla kadınların, üstüne yıkılması, sıkça karşılaştığımız nafakanın ödenmediği durumlarda olduğu gibi erkeklerin çocuk bakımına ne maddi, ne de manevi katkı sunmaması anlamına gelir. Bir çocuğun bakım ve eğitim masraflarının ebeveynlerin ortak sorumluluğu olduğu düşünüldüğünde, iştirak nafakasının kaldırılması erkeklerin çocuk yetiştirme sorumluluğunu reddetmesi anlamına gelmektedir.
Hiçbir koşul aranmaksızın kadınlara ömür boyu nafaka mı bağlanıyor?
Nafaka miktarı, Türk Medeni Kanunu’nun 175. Maddesi uyarınca nafaka yükümlüsünün mali gücü oranında belirlenir. Eşi yoksul olan yoksul eş boşanma sonrası yoksulluk nafakası alamaz. Düzenli gelire sahip, yeniden evlenmiş, mesleği olup çalışmamayı tercih eden ya da devlet tarafından yeterli miktarda sosyal yardım alan kişiler zaten hali hazırda kanunlara göre nafaka alamamaktadır.
Nafaka konusunda devlet ne yapmalıdır?
Kadınların nafaka konusunda karşılaştıkları sorunlar üzerine çalışmalar yapılmalı ve mağduriyetleri telafi edilmelidir. Nafaka süresi ve kusur konusunda mevcut yasa değiştirilmemelidir. Hukuki süreçler sonunda nafaka yükümlülüğünün yerine getirilmesine ilişkin güçlükler tespit edilmeli ve buna ilişkin çözümler üretilmelidir.