Sağlık

Travmanız kabusunuz olmasın! Uzm. Psikolog Cansu Angın’a sorduk.

O kadar canım yanıyor ki unutmak istiyorum!’’

Travma kelimesini ne çok duyuyoruz değil mi? Herkesin bir travması var mıdır? Travmalar bize neler yapıyor? Nasıl kurtulabiliriz? Uzman Psikolog Psikoterapist Cansu Angın’a sorduk.

Herkesin bir travması var mıdır? 

Literatür, her üç kişiden biri hayatlarının belli bir evresinde travmatik bir olaya maruz kalır dese de benim klinik tecrübem ve görüşüm buna ‘‘herkes’’ diyor aslında. Herkesin bir hikayesi vardır ve herkesin yaraları vardır, bunlar biricik ve kişiye özgüdür. Bu yüzden terapi odasında insanların yaralarına parmak izi gibi bakarım. 

Biz psikologlar olayın travma olup olmadığı kararını, olaya maruz kalmış kişinin durumuna göre değerlendiririz. Çünkü buradaki mesele kişinin bütünlüğüne tehdit algılayıp algılamadığıdır. Travma, olumsuz kalıcı etki yaratan anıdır. Travmatik olay niteliğini kazanması için kriterimiz; yaşadığınız olayı sizin nasıl algıladığınız ve sizin bu olayı nasıl değerlendirdiğinizde saklıdır. O zaman siz söyleyin yaşadığınız şey travma mı değil mi?

Ergen ve yetişkinlere psikolojik destek ve danışmanlık hizmeti veren Uzman Psikolog Cansu Angın; kaygı bozuklukları (panik bozukluk, depresyon, sosyal fobi vb.), depresyon, tükenme, kayıp ve yas, stres ve öfke yönetimi, motivasyon, uyum problemleri, özgüven eksikliği, iletişim ve ilişkisel problemler, psikolojik travma, duygusal yeme problemleri, korkular gibi konularda çalışmalar yürütüyor.

Psikolojik ve fiziksel olarak kişi neler yaşıyor? Danışan ve terapist iş birliği nerede başlıyor?

Travma sonrası kişilerin gösterdiği stres tepkilerini normal tepkiler olarak görürüz. Bu beklenen bir durumdur ve hemen psikolojik bir rahatsızlığa dönüştüğünü veya dönüşeceğini beklemek doğru değildir.  Travma yaratan olay ortadan kalkmasına rağmen kişinin olaya gösterdiği tepkiler devam edebilir. Bu durum travma yaşayanların önemli sorunlarındandır. Bunların en göze çarpanları yeniden yaşama, yani hatırlama, kaçınma, aşırı uyarılma… gibi durumlardır. Bunlar aynı zamanda belirti olarak da düşünülebilir. Biz de zaten bununla çalışıyoruz, danışan ve terapist iş birliği burada başlıyor.

“Ne yapacağımı bilmiyorum, ne olduğunu anlamıyorum…’’ 

Psikolojik travma bize tam olarak ne yapıyor?

Psikolojik travma bir anlamda şiddetine bağlı olarak kişide bir kaybolma hali yaratıyor tam da bu yüzden beden, zihin, duygu bütünlüğünü zedeliyor. Kişide “ne yapacağımı bilmiyorum’’, “ne olduğunu anlamıyorum’’ şeklinde reaksiyonlar yaratabiliyor. Bu durum çaresizliği de beraberinde getiriyor.  Travmatik olayla ilgili anıların sürekli akla gelmesi sonucunda başa çıkmada zorluk yaşadığı yoğun duygular, her an o olay gerçekleşecekmiş gibi tetikte olma hali,  tüm yaşamını olumsuz olarak etkilemeye başlar. Bu da kişinin yaşamdan aldığı doyum ve hazzı düşürür.

“Psikolojik destek almak çok değerli.”

Pandemi döneminin çoğu kişi üzerinde travmatik etkisi oldu. Biraz pandeminin etkilerinden söz eder misiniz?

Pandeminin travmatik etkisi yaşama karşı, vücudun bütünlüğüne karşı, sevdiklerimize karşı tehdit yaratan bir travmatik yaşantı olarak karşımıza çıktı. 

Pandemi sürecinin depresyon, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), kaygı gibi psikolojik rahatsızlıkları artırdığını sıkça gözlemliyorum. Yoğun karantina sürecinde yaşanan; kayıp ihtimali ile her an karşı karşıya kalmak, korku, kaygı, yalnızlık, yaşamın anlamını sorgulama ve belirsizlik, ilişkilerde karmaşa öne çıkan sorun alanları oldu. Aslında yaşam hep belirsizdi, bundan sonra da öyle olacak. Ancak pandemi bunu daha görünür ve tehditkar olarak ortaya koydu. Etkisinin büyüklüğü de bundan kaynaklanıyor. Zorlandığımız, sıkıştığımız noktalarda mutlaka psikolojik destek almak çok değerli.

Travma yaşam akışınızı bozar, güvende olma duygusunu zedeler. Çaresizlik, pişmanlık, yalnızlık, özgüven eksikliği, tetikte olma hali, durdurulamayan düşünceler, öfke, uyku ve yeme problemleri, kaygı bozukluğu vb. kişinin tüm yaşamını etkileyebilir. Yaşam içinde pek çok olay travma yaratabilir. Ancak bazıları için travmatik olan, bir başkası için olmayabilir, kişiye özgüdür. Profesyonel destek alınmadığı takdirde ömür boyu devam edebilir.”

Travmayı atlatmak mümkün mü? 

Ne gibi yöntemler uyguluyorsunuz? Başarılı sonuçlar alabiliyor musunuz?

Kişi yaşadığı acının yüküyle ‘‘O kadar canım yanıyor ki unutmak istiyorum.’’ şeklinde ifade ediyor. Unutmak diye bir şey yok, acı anının yükünün hafiflemesi için birlikteyiz. Bizi biz yapan anılarımızdır. O yüzden anılarla çalışıyoruz. Zihnin kendi kendine halletmesine eşlik ediyoruz. 

EMDR (göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme) terapisi burada güzel işliyor. Kritik nokta ise, hiç bir teknikte silmek diye bir şey olmaması. Değişim var ve önemli olan da budur, zaten silinen bir şey kişi için sandığı kadar kurtarıcı da değildir. Terapist ve danışan iş birliği yaşanılan acı anının yükünün hafiflemesi ve aynı zamanda konumlanması için var. Bunun dışında Kognitif Terapi, BDT(Bilişsel-Davranışçı Terapi) gibi ekoller de yoğun kullandıklarımdan…

Başarılı sonuçlar alıyor muyum? Evet. Terapi sürecinde veya sonrasında sıkça duyduğum ‘‘artık nefes alıyorum’’ ifadesi bunu anlatıyor. Yaşam içindeki deneyimleri karşılamadaki değişimler, ilişkilerde iletişimde olumlu değişimler, yaşamın anlamında farklı yararlı bakışlar en görünen sonuçları…Yine de unutmamak lazım ki psikoterapi sürecinin başarısı; tekniklerin ötesinde, terapist ve danışanın  etkin iş birliğine bağlıdır. 

“Dünyada ne kadar insan varsa, o kadar yara ve o kadar farklı süreç var”

Psikoterapi başladıktan sonra iyi hissetmek ne kadar zaman alır ?

Soruyu cevaplandırırken yine vurgulamak istediğim her kişinin dolayısıyla her hikayenin biricik olduğu… Bu yüzden dünyada ne kadar insan varsa, o kadar yara ve o kadar farklı süreç var… Yani kişiye göre değişir. Çünkü alınan yara her kişinin bedeninde ve ruhunda farklı yankılanır. Psikoterapi sonrasında elbette iyi hissetmek mümkün. 

“Unutmaya, unutturmaya çalışmak travmatik anıyı kısır döngüye sokar”

Kendi kendimize yapabileceğimiz bir şeyler var mı? Ne önerirsiniz?

Yaşamın içindeki rollerimiz, sosyal bağlarımız çok değerli, bu bağlar bizi aktif tutar. Ancak doğru yerde, doğru kişiye yaranızı açmalısınız. Özellikle kişilerin maruz kaldıkları ve  birbirlerine yardımcı olmak için verdiği yanlış telkinler yaşanılan travmatik olayın yükünü daha da arttırabilir. Kişiye hızlı müdahaleler yapmak, unutmaya, unutturmaya çalışmak travmatik anıyı kısır döngüye sokacaktır, dikkatli olmak gerekir.

Zaman elbette değişim yaratacaktır hatta evet bazen hafifletebilir bile ama zaman burada ilaç değildir. Çünkü travmatik anılar  tamamlanmak için yüzleşmeyi gerektirir. 

Ayrıca kendinizi hafifletmek için yürüyüş ve nefes egzersizleri de yararlı olacaktır. Bunlar daha çok kendi kendinize dikkat etmeniz gereken ipuçları. İşlevsellikle ilgili sıkıntı varsa, psikolojik destek almanız önemlidir.

İletişim: Tel: 0534 565 90 85 www.cansuangin.com

@uzm.psk.cansuangin  @terapi_odasi

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı