Sağlık

Çocuklarda sağlıklı beslenme sırları

Diyetisyen  Anne Huriye Tümer İle…

Sosyal hayatta ya da iş hayatında ne iş yapıyor olursanız olun, bir kadının ömür boyu taşıyacağı kimliklerden biri de anneliktir. Diyetisyen aynı zamanda anne, Dr. Diyetisyen Huriye Tümer’le anne olmayı konuşurken, kendisine çocuklarda sağlıklı beslenme nasıl olmalı sorusunu da sorduk. Neyi nasıl yapmalıyız? İşte bilgi ile deneyimin harmanlandığı söyleşi… Keyifli okumalar.

Çocuklara doğru beslenme alışkanlığı kazandırmanın sırları

Diyetisyenlik ve akademisyenlik kimliğinizin yanı sıra annelik kimliğiniz de var. Ömer’le aranız nasıl, neler yapıyorsunuz?

İnsanın kimlikleri arasında en değerli ve keyif vereni annelik sanırım. Ömer de pek çok erkek çocuğu gibi anneye düşkün bir çocuk. Karakter yapılarımız birbirine benziyor. Gözlemci, uzlaşmacı, kendi iç dünyası zengin bir çocuk. Bazen onun dünyasında bazen de bizim dünyamızda vakit geçirmeyi seviyoruz. Bu sene 5. sınıf, konservatuarı kazandı. Onu müzik dolu, farklı ve uzun bir yol bekliyor sanırım.

Diyetisyen bir anne olarak siz de çocuğunuzun beslenmesinde sorun yaşıyor musunuz? 

Ömer 10 yaşında, son 1-2 yıldır problem yaşamıyoruz. Ama bebeklik döneminde çok zorlandığımı hatırlıyorum. Genel olarak çok iştahsız ve porsiyonu küçük bir çocuktu. 2 yaşında iken anne sütü harici 3 gün tek lokma bile ağzına atmadığını hatırlıyorum. Anne olarak endişeleniyordum tabii. Büyüyünce de bu konuda çatışma yaşadık. Çözmek tabii ki kolay değil.

Bir çocuğun bir besini sevebilmesi için en az 8 kez tadına bakması gerekir.”

Bu durumda neler yapıyorsunuz? Diyetisyen anne olmak işinizi herhalde kolaylaştırıyordur. Ömer uyarılarınıza kulak veriyor mu? 

Ömer’in küçük porsiyon beslenmesine önem vermemeye çalıştım. Önemli olan gelişimiydi. Gelişim eğrisinde normal aralıktaysa eğer sıkıntılı bir durum yok demektir. Ömer’in en sevdiğim özelliği hiçbir yemeği ayırt etmemesi. Çünkü evimizin kuralı da bu. 

Çocuklara doğru beslenme alışkanlığı kazandırmanın sırları

Eğer masadaki yemeği sevmiyorsa, başka bir yemek hazırlanmaz. Her türlü besini pişirmeye çalışıyor ve tadına bakmasını sağlıyorum. Bir çocuğun bir besini sevebilmesi için en az 8 kez tadına bakması gerekir. Eğer ikinci denemede yemiyor deyip pes ettiyseniz o yemeği bir daha yemez. Denemekten vazgeçmemek lazım.

Çocuklarda sağlıklı beslenme alışkanlıkları nasıl oluşur? Ebeveynlere bu konuda ne gibi tavsiyeleriniz olabilir? 

Çocuklarda sağlıklı beslenme alışkanlıkları, öncelikle çocuklara örnek olmaktan geçiyor. Yemek seçen çocukların genellikle ebeveynlerinden biri yemek seçiyordur. Baba eve geldiğinde akşam yemeğine burun kıvırıp dışardan yemek söylerse o çocuğa beslenme eğitimi veremezsiniz. Bir de evde her bireye demokratik davranmak gerekiyor. Çocuklar bunu çok önemsiyor. Bir senaryo düşünelim. Baba eve geliyor, yorgun. Anne soruyor “yemek yiyecek misin?” baba “ aç değilim” diyor ve yemiyor. Başka bir gün anne sofrayı hazırlıyor, çocuğunu masaya çağırıyor, çocuk odasında oyun oynuyor, anne “yemek hazır masaya gel” diyor. Çocuk “aç değilim” diyor. Anne onun bu duygusunu önemsemiyor, “acıkmışsındır, yiyeceksin” diyor. Genelde evde yaşanan problemler buna dayanıyor. Anne, babaya verdiği özgürlüğü çocuğa vermiyor. İkincisi çocuğun duygusunu yok sayıyor, ona inanmıyor. Çocuklara da evdeki diğer bireylere sağladığımız hakları tanırsak beslenme alışkanlıklarını daha kolay edinirler. 

Sebzeyi çocuklara nasıl sevdirebiliriz? 

Yemeklerin bizim için farklı anlamları var. Zaman içinde bir anlam yüklüyoruz yemeklere. Aile olarak sebzeye hangi anlamı yüklüyorsunuz, bunu düşünmek lazım. Ailecek dışarıda yemek yediğinizde veya bir kutlama yemeğinde sürekli et yemeklerini tercih ediyorsanız çocuk et yemeklerine “değerli” anlamını yükler. Sizi dışarıda sebze yerken görmüyorsa veya et yemeği hazırlarken gösterdiğiniz özeni salata için göstermiyorsanız çocuk sebzeyi değersiz olarak konumlandırır. Ömer dışarıda ne zaman karnabahar veya brokoli görse onu ister. Çünkü benim de dışarıdayken sebze tercih ettiğimi görür. Bence sebzelere sevimli şekiller vermekten çok daha etkili.

Baba eve geldiğinde akşam yemeğine burun kıvırıp dışardan yemek söylerse o çocuğa beslenme eğitimi veremezsiniz!”

Çocuklarda obezite en önemli sorun. Obezite aşamasına gelmeden ebeveynler nasıl bir önlem almalı? Gördüğünüz beslenme yanlışları nelerdir?

Genellikle okul döneminde paketli gıdalarla tanışıyor çocuklar. Kantinden alışverişi alışkanlık haline getiriyorlar.  Atıştırmalık besinleri evde hazırlamak daha doğru olacaktır. Lise döneminde de yemekhaneden yemeği reddedebiliyorlar. Döner, köfte, ekmek arası patates gibi fast food besinler devreye giriyor. Bu durumda da fast food besinlerin kilo aldırmasının yanı sıra sağlığımız üzerinde olumsuz etkilerini anlatmakta yarar var. Besinleri yasaklamak yerine neden bu besinleri yememesi gerektiğini anlatırsak daha çabuk içselleştiriyorlar.

Obezitenin en büyük nedenlerinden biri de hareketsizlik. Çocuklar okula servisle gidiyor, okulda sürekli oturuyor, eve servisle geliyor, ders çalışma, bilgisayar kullanımı gibi sürekli masa başı işleri yapıyorlar. Günlük adım sayılar 3-4 bini geçmiyor. Oysaki bu yaştaki çocuklar günde 1-2 saat spor yapmalı, en azından haftada 3-4 gün kadar. Küçük yaştan itibaren spora yönlendirmek en doğru çözüm yollarından biri olacaktır.

“Ekmek arası beslenmeye alışan çocuklar ev yemeğinden soğumaya başlıyorlar.”

Okul çağındaki çocukların beslenmesine anneler neler hazırlayabilir?

Haftalık beslenme planı yapmakta fayda var. Ara sıra kek, börek, poğaça gibi hamur işleri verilebilir ancak her gün olmamalı. Süt, kefir, badem, ceviz, fındık, kuru üzüm, hurma, ev yapımı havuçlu cezerye, peynirli krep, mücver, sebzeli mufin, muz, elma, mandalina gibi meyveler atıştırmalık olarak verilebilir. Eğer öğle yemeği okulda tüketilecekse sızdırmaz bir beslenme kabı ile ev yemeği götürmesini öneririm. Ekmek arası beslenmeye alışan çocuklar ev yemeğinden soğumaya başlıyorlar.

Okula giderken

Sebzeli Muffin Tarifi

2 adet kabak

2 adet havuç

2 su bardağı lor peynir

2 yumurta

1 çay bardağı tam buğday unu

1 kahve fincanı zeytinyağı

Tuz, karabiber

Yapılışı: Kabak ve havuçları rendeleyin.  İçine zeytinyağ, un, yumurta, lor peynir, tuz ve karabiberi ilave edin ve karıştırın. Mufin kalıplarına dökün. Önceden ısıtılmış fırında 180 derecede üzeri kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun.

@drdiyetisyenhuriyetumer

www.huriyetumer.com

Cevatpaşa Sok. No:15/3 Koşuyolu Tel: 0216 802 02 77

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı